İstanbul Ticaret Odası (İTO), Avrupa ülkelerinin ticaret temsilcilerini İstanbul’da ağırladı. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Avusturya, Belçika, Hollanda, İsveç, İsviçre ve İtalya’nın Ticaret Ataşeleri ile ikili ticaret odalarının temsilcileri katıldı

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Avrupa ülkelerinin ticaret ataşelerini ağırladı. İTO Başkanı Avdagiç, vize konusunda iş dünyasının ihtiyaç duyduğu kolaylığın sağlanmasının ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin önemini vurguladı. Avdagiç, ayrıca İstanbul’da teknoloji, startuplar ve turizm alanında işbirliğ

İTO Başkanı Avdagiç: ‘Vize’de hızlı çözümle ticaret kazanır

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Avrupa ülkelerinin ticaret temsilcilerini İstanbul’da ağırladı. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya; Avusturya, Belçika, Hollanda, İsveç, İsviçre ve İtalya’nın Ticaret Ataşeleri ile ikili ticaret odalarının temsilcileri katıldı.

İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Giyasettin Eyyüpkoca ve Münir Üstün ile İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Nihat Alaylıoğlu’nun da katıldığı görüşmelerde, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki ticari ilişkilerin derinleştirilmesi, yatırım fırsatlarının artırılması ve en önemlisi vize süreçlerinin kolaylaştırılması ele alındı.

ROTAMIZ AVRUPA’YLA UYUMLU 

Toplantının açılışında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Avrupa ile ekonomik ve kültürel bağların tarihsel sürekliliğine dikkat çekti.

“Türkiye bin yıldır yüzünü Avrupa’ya çevirmiştir. Siyasi ve ekonomik rotamız Avrupa ile uyumludur. Avrupa ülkeleri bizim en büyük ticaret ortaklarımızdır” diyen Avdagiç, 2024 itibarıyla Türkiye’nin toplam dış ticaretinin yüzde 40’ının Avrupa ülkeleriyle gerçekleştirildiğini belirtti.

Avdagiç, bu oranın Türkiye ekonomisinin dışa açılan yüzünü temsil ettiğini belirterek, “Bu güçlü bağ, ekonomik ilişkilerimizin temelini oluşturuyor. Ancak bu ilişkinin sürdürülebilir olabilmesi için karşılıklı kolaylaştırıcı adımların atılması şart” ifadelerini kullandı.

İTO Başkanı Avdagiç: ‘Vize’de hızlı çözümle ticaret kazanır

SOMUT ADIMLAR ATILMALI

Toplantının ana gündem maddelerinden biri vize süreçleri oldu. Türk iş dünyasının uzun süredir dile getirdiği bu sorunun, iki tarafın ticaret hacmini etkiledi bildirildi.

Avdagiç, toplantıda iş insanlarının yaşadığı zorlukları anlatarak, “İş insanlarının hareketliliği, küresel ticaretin en önemli unsurlarından biridir. Ancak Schengen vize süreçlerinde yaşanan gecikmeler ve belirsizlikler, ticari faaliyetlerimizi yavaşlatıyor” dedi. Ayrıca Avdagiç, firma sahipleri ve temsilcileri için de yorucu vize süreçlerinin uygulandığını, vize verildiğinde de tek girişli veya birkaç günlük sınırlı vize verilmesinin ticareti sekteye uğrattığını belirtti. İTO Başkanı, firmalar için çok girişli ve hızlı vize uygulamasının genişletilmesi ihtiyacını da vurguladı.

Avdagiç, konuşmasında, Avrupa Komisyonu’nun Türk vatandaşlarına yönelik vize prosedürlerini kolaylaştırmaya ilişkin yayımladığı son belgeyi ‘umut verici’ bulduğunu belirterek, nihai hedefin tam vize serbestisi olması gerektiğini vurguladı.

Avdagiç, “İş dünyasının önündeki vize engeli kaldırılırsa, yalnızca ticaret değil, yatırım, turizm ve kültürel etkileşim de büyük bir ivme kazanacaktır. Türkiye’nin genç girişimcileri, teknoloji startupları ve ihracatçı firmaları Avrupa pazarlarına daha kolay erişebilmeli” dedi.

TEKNOLOJİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Toplantının önemli başlıklarından biri de Avrupa ülkelerinin Türkiye’deki doğrudan yatırımları oldu. Avdagiç, Avrupa sermayesinin Türkiye’nin ekonomik dönüşümünde oynadığı rolü şu sözlerle özetledi: “Hollanda, Türkiye’nin en büyük üçüncü yabancı yatırımcısı konumunda. İtalya, otomotiv ve makina sektörlerinde köklü üretim ortaklıkları yürütüyor. İsviçre ilaç ve kimya sektörlerinde; Belçika ve Avusturya enerji, lojistik ve altyapı yatırımlarında; İsveç ise sürdürülebilir teknoloji alanında öne çıkıyor.”

Avdagiç, Türkiye’nin yatırım ortamının özellikle son yıllarda yeşil dönüşüm, dijital altyapı ve yenilenebilir enerji başlıklarında dikkat çekici hale geldiğini belirtti.

Avdagiç, “Bugün Türkiye, üretim kadar teknoloji ve inovasyon odaklı yatırımlar için de güçlü bir merkezdir. Avrupa’nın sanayi tecrübesiyle Türkiye’nin dinamik üretim kapasitesi birleşirse, bölgesel ticaretin yönü yeniden tanımlanabilir” diye konuştu.

GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLENMELİ

İTO Başkanı, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini de vurguladı.

1995’te oluşturulan mevcut yapının, dijital çağın dinamiklerine yanıt veremediğini belirten Avdagiç, “Bugünün ticareti artık karbon ayak izi, yeşil mutabakat ve yapay zeka tabanlı üretim süreçleriyle şekilleniyor. Gümrük Birliği’nin de bu değişime uyum sağlaması gerekiyor” dedi.

Avdagiç, özellikle dijital gümrük sistemleri, blokzincir tabanlı tedarik zinciri izleme ve karbonsuz üretim teşvikleri gibi alanlarda yeni protokollerin oluşturulmasının önemine değindi.

Avdagiç, “Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedefleri, Avrupa’nın sürdürülebilirlik politikalarıyla paralel ilerlemeli. Ancak bu, mevcut Gümrük Birliği çerçevesinin yeniden tanımlanmasıyla mümkün olabilir” diye konuştu.

KÜRESEL TİCARET DİPLOMASİSİ

Toplantıda, İstanbul Ticaret Odası’nın uluslararası ticaret sahnesindeki konumuna da dikkat çekildi. Avdagiç, İTO’nun yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin de en aktif ticaret diplomasisi merkezlerinden biri olduğunu belirtti.

İTO Başkanı Avdagiç, bu konu hakkında şu ayrıntıları paylaştı: “İTO, yılda 50 dış ticaret heyetine ev sahipliği yapıyor ve 4 kıtada 50’ye yakın uluslararası fuarın Türkiye milli katılımını organize ediyor. Bu faaliyetler, ülkemizin ticari görünürlüğünü artırırken İstanbul’un küresel bir iş merkezi olarak konumunu güçlendiriyor.”

İTO Başkanı Avdagiç: ‘Vize’de hızlı çözümle ticaret kazanır

İŞBİRLİĞİ İMKANLARI

Avdagiç ayrıca, İTO’nun kurduğu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile Teknopark İstanbul ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) gibi kuruluşların Avrupa ülkeleriyle ortak projeler için avantajlara sahip olduğunu hatırlattı.

İTO Başkanı Avdagiç, “Startup ekosisteminden yüksek teknoloji firmalarına, kültür, turizm ve kongre organizasyonlarına kadar pek çok alanda işbirliği potansiyelimiz var. Bu alanlarda sizlerle birlikte ilerlemek istiyoruz” diye konuştu.

ULUSLARARASI AĞLARDA ETKİN TEMSİL

Avdagiç, İTO’nun ICC, Eurochambres, ASCAME ve DCCF gibi uluslararası kuruluşlarda aktif olarak yer aldığını belirterek, bu ağlar aracılığıyla Türk iş dünyasının küresel görünürlüğünün arttığını ifade etti. Avdagiç, “İTO, yalnızca bir ticaret odası değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik diplomasisinin sahadaki sözcüsüdür. Bu işbirlikleri sayesinde İstanbul’u dünya ticaretinin buluşma noktası haline getirmek için çalışıyoruz” dedi.

 AVRUPA ÜLKELERİYLE İKİLİ TİCARET HACMİ (2024)

* İtalya: 32.2 milyar ABD Doları

* Hollanda: 13.6 milyar ABD Doları

* Belçika: 8.3 milyar ABD Doları

* İsviçre: 12,8 milyar ABD Doları

* Avusturya: 3.9 milyar ABD Doları

* İsveç: 3.9 milyar ABD Doları

 

İmalat sektöründe istihdam güçlendi: Çalışan sayısı 5 yılda yüzde 26 arttı

Türkiye’de imalat sektöründe çalışan sayısı son 5 yılda yüzde 26 artarak 4 milyon 247 bin 85 kişiye ulaşırken, firma sayısı ve sektörün aktif büyüklüğünde de dikkat çekici yükseliş kaydedildi.

İmalat sektöründe istihdam güçlendi: Çalışan sayısı 5 yılda yüzde 26 arttı

TÜİK ve TCMB işbirliğiyle hazırlanan “Sektör Bilançoları 2024” araştırması, imalat sanayisinin son yıllarda güçlü bir büyüme ivmesi yakaladığını ortaya koydu. Buna göre sektörde çalışan sayısı 2019-2024 döneminde yüzde 26 artış gösterirken, firma sayısında yaklaşık yüzde 60’lık bir yükseliş gerçekleşti. İmalat sektörünün aktif büyüklüğü aynı dönemde 10 kat artarak 25 trilyon 676 milyar 467 milyon liraya çıktı.

Firma sayıları, satış kalemleri, öz kaynak büyüklüğü ve AR-GE yatırımlarındaki artış, imalat sanayisinin hem üretim gücünü hem de yenilik kapasitesini sağlamlaştırdığını gösteriyor.

İSTİHDAM 4,2 MİLYON KİŞİYİ AŞTI

İmalat sektöründe çalışan sayısı 2024 yılı itibarıyla 4 milyon 247 bin 85 kişi oldu. 5 yılda yüzde 26’lık artış kaydedilirken, firma sayısı yaklaşık yüzde 60 artarak 180 bin 637’ye yükseldi. Gıda ürünleri imalatı 484 bin 567 kişilik istihdamla sektörün en büyük payını oluşturdu. Bu alanda toplam 19 bin 865 firma faaliyet gösteriyor.

AKTİF BÜYÜKLÜK 10 KAT ARTTI

Sektörün aktif büyüklüğü 2019’da 2 trilyon 330 milyar 829 milyon lirayken, 2024’te 25 trilyon 676 milyar 467 milyon liraya çıkarak 10 kat büyüme sağladı. Bu artış, sektörün kapasite genişlemesini ve yatırım eğilimini açıkça ortaya koydu.

ÖZ KAYNAKLARDA 17 KAT YÜKSELİŞ

İmalat sektörü öz kaynaklar bakımından diğer sektörleri geride bıraktı. 2019’da 792 milyar 685 milyon lira olan öz kaynak büyüklüğü, 2024’te 13 trilyon 277 milyar 638 milyon liraya yükselerek yaklaşık 17 kat arttı.

YURT İÇİ SATIŞLARIN PAYI YÜZDE 74 OLDU

Sektörün yurt içi satışları 17 trilyon 243 milyar 591 milyon 611 bin lira, yurt dışı satışları ise 5 trilyon 722 milyar 325 milyon 860 bin lira olarak gerçekleşti. Toplam satışların yüzde 74’ü yurt içinden, yüzde 25’i yurt dışından elde edildi. Diğer gelirler kalemi ise 305 milyar 108 milyon 70 bin liraya ulaştı.

AR-GE HARCAMALARI 12 KAT ARTTI

İmalat sektöründe AR-GE harcamaları son yıllarda dikkat çekici bir artış sergiledi. 2019’da 5 milyar 823 milyon 719 bin lira olan AR-GE giderleri, 2024’te 73 milyar 325 milyon 412 bin liraya yükselerek yaklaşık 12 kat arttı. Veriler, sektörün teknoloji yatırımlarını artırmaya ve yenilik kapasitesini geliştirmeye odaklandığını gösteriyor.

PAZARLAMA VE SATIŞ GİDERLERİ 9 KAT YÜKSELDİ

Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri 2019’da 100,9 milyar lirayken 2024’te 980 milyar 852 milyon 526 bin liraya çıkarak yaklaşık 9 kat arttı. Bu yükseliş, sektörün iç ve dış pazarda rekabet gücünü artırmaya yönelik harcamalarının belirgin biçimde yükseldiğine işaret ediyor.

e-Tebligat ile büyük tasarruf: Elektronik sistem 51 milyar lira kazandırdı

Hazine ve Maliye Bakanlığının tebligatların mükelleflerin elektronik adreslerine iletilmesini sağlayan e-Tebligat uygulamasıyla bugüne kadar 51 milyar liralık tasarruf sağlandığı açıklandı.

e-Tebligat ile büyük tasarruf: Elektronik sistem 51 milyar lira kazandırdı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi süreçlerinde gönüllü uyumu artırmak ve işlemleri hızlandırmak amacıyla dijital dönüşüm uygulamalarını yaygınlaştırmaya devam ediyor. e-Beyanname, Dijital Vergi Dairesi, e-defter, e-fatura ve e-Tebligat gibi sistemler sayesinde milyonlarca işlem elektronik ortamda yapılırken, hem hız hem de maliyet avantajı elde ediliyor.

Dijital Vergi Dairesi üzerinden Hazır Beyan Sistemi, Defter Beyan Sistemi ve e-beyanname gibi birçok hizmete tek noktadan ulaşılabiliyor. Fiziki bir vergi dairesi gibi çalışan sistemde hizmet sayısı 208’e ulaşırken, belge düzenleme, defter tutma, beyanname verme, borç sorgulama ve ödeme gibi işlemler tamamen elektronik ortamda gerçekleştirilebiliyor.

E-BEYANNAME İLE 1,8 MİLYAR İŞLEM ELEKTRONİK ORTAMDA ALINDI

Son 20 yıldır kullanılan e-Beyanname sistemi üzerinden bugüne kadar 1,8 milyardan fazla beyanname elektronik olarak alındı. Yalnızca kağıt tasarrufu bugünkü fiyatlarla 3,5 milyar lirayı aşmış durumda.

E-FATURA 2026’DA TÜM MÜKELLEFLER İÇİN ZORUNLU OLACAK

e-Fatura sisteminde yer alan 1,9 milyon mükellef, bu yılın ilk dokuz ayında yaklaşık 800 milyon belge düzenledi. 2026 yılından itibaren tüm mükelleflerin e-Fatura düzenlemesi zorunlu hale gelecek.

E-TEBLİGAT: 243 MİLYON BELGE, 51 MİLYAR LİRA TASARRUF

Tebligatların elektronik ortamda iletilmesini sağlayan e-Tebligat uygulamasını 11,8 milyon kişi kullanıyor. Yılın ilk dokuz ayında 47 milyon tebligat elektronik olarak gönderildi. Bugüne kadar toplam 243 milyon belgenin dijital ortamda tebliğ edilmesi sayesinde bugünkü fiyatlarla 51 milyar lira tasarruf elde edildi.

ÖDEMELER DE DİJİTAL ORTAMDA YAPILABİLİYOR

Mükellefler belge işlemlerinin yanı sıra ödemelerini de Dijital Vergi Dairesi ve GİB mobil uygulaması üzerinden yapabiliyor. İşlemler; anlaşmalı bankaların kredi veya banka kartları, banka hesapları, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren bankalara ait kartlar, banka şubeleri, internet ve telefon bankacılığı ile mobil bankacılık gibi birçok alternatif kanal üzerinden gerçekleştirilebiliyor.

Türkiye Tarım Kredi Marketleri yeni marka adıyla hizmet verecek: KOOP Market dönemi başladı

Türkiye Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, yeni marka kimliğiyle artık “KOOP Market” adı altında faaliyet gösterecek. Marka değişikliği, hem üreticiden tüketiciye uzanan yapıyı güçlendirmeyi hem de Tarım Kredi ekosisteminin perakende ayağını daha görünür hale getirmeyi hedefliyor. Yeni kimlik, basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Türkiye Tarım Kredi Marketleri yeni marka adıyla hizmet verecek: KOOP Market dönemi başladı

KOOP Market Genel Müdürü Şevket Varol Halepli, toplantıda yaptığı açıklamada, “Bugünden itibaren Türkiye Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, KOOP Market markasıyla yola devam edecek.” dedi. Halepli, yaklaşık 6 ay önce başlatılan marka yenileme sürecinde yeni açılan veya yenilenen mağazalarda tabelaların değiştirildiğini, mevcut eski mağazalarda ise tabelaların korunacağını belirtti.

KOOP Market’in yalnızca bir perakende zinciri olmadığının altını çizen Halepli, “Çiftçiden başlayan üretim süreci, tamamen kendi fabrikalarımızda işlenerek aracısız şekilde tüketiciye ulaştırılıyor. 2 bin 356 KOOP Market ile hizmet veriyoruz. Bakkal konsepti dahil toplam satış noktamız 4 bin 500’e ulaştı.” ifadelerini kullandı. Halepli ayrıca KOOP Market’in yeni reklam filminin yarın yayınlanacağını duyurdu.

UÇTAN UCA ÜRETİM MODELİ
Toplantının ardından değerlendirmelerde bulunan Tarım Kredi Holding Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Yılmaz Bademli, Tarım Kredi’nin yıllardır uyguladığı “Uçtan Uca Modeli”nin önemine dikkat çekerek, “Tarladaki tohumdan tüketicinin çatalına kadar uzanan bir model var.” dedi.

Bademli, çiftçiye ekim döneminde mazot, gübre ve tohum desteği verildiğini; hasat sonrası ürünlerin lisanslı depolara alındığını, ardından Tarım Kredi’ye ait tesislerde işlendiğini belirtti. “Ham maddeden raftaki ürüne kadar tüm sürecin içindeyiz. Ekim, hasat, depolama, üretim, markalaşma ve satış dahil tüm halkalarda yer alıyoruz.” ifadesini kullandı.

2026 HEDEFLERİ VE YENİ KONSEPT
Bademli, 2025’in yatırım yılı olarak planlandığını, tüketicilerin beklentilerinin değiştiğini ve bu değişime yanıt verebilmek için marka yenilemesine gidildiğini söyledi.
2026 hedeflerine ilişkin ise, “Yeni konseptle yaklaşık 150 ilave mağaza açacağız. Bu yılı 4 bin 500 mağaza ile kapatıyoruz.” dedi.

İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde büyümeye devam edeceklerini aktaran Bademli, “4 bin 500 mağazaya ulaştıktan sonra vatandaşın beklentisi değişti. Gençler farklı alışveriş deneyimleri istiyor. Yeni isim ve konsept herkesin beklentisine cevap verecek şekilde tasarlandı.” diye konuştu.

SIFIR ATIK DOLUM İSTASYONLARI GENİŞLİYOR
Bademli, ambalaj atıklarını azaltmayı amaçlayan dolum istasyonlarının Sıfır Atık Kampanyası kapsamında yaygınlaştırılacağını belirterek, “Vatandaş evden plastik veya cam ambalajını getirip süt, yağ gibi ürünleri doldurabiliyor. Hem çevre için hem de ambalaj maliyeti düşmediği için tüketici için avantajlı. Şu an 4 mağazamızda var, gelecek yıl Ankara, İstanbul ve İzmir dahil olmak üzere 10 mağazaya çıkaracağız.” dedi.

Yeni marka kimliğiyle KOOP Market, üreticiden tüketiciye doğrudan erişim sağlayan şeffaf, güvenilir ve uygun fiyatlı ürün yaklaşımını güçlendirerek yoluna devam edecek.

Ticarette yeni merkez Türkiye: Uzak Asya–Avrupa hattının güvenli rotası Türkiye’ye yöneldi

Uzak Asya’dan Avrupa’nın ötesine uzanan küresel ticaret koridorlarında Türkiye kilit ülke haline geldi. Rusya–Ukrayna savaşı nedeniyle kuzey hattında yaşanan belirsizlik ve Orta Doğu’daki istikrarsızlık, lojistik akışları Türkiye üzerinden geçen güvenli rotaya yönlendiriyor. Çin’den Londra’ya 46 güne ulaşan sevkiyat süresi Türkiye bağlantısıyla 18 güne düşüyor.

Ticarette yeni merkez Türkiye: Uzak Asya–Avrupa hattının güvenli rotası Türkiye’ye yöneldi

Asya, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu arasındaki ticaretin tam kavşak noktasında bulunan Türkiye, 4 saatlik uçuş mesafesinde 55,3 trilyon dolar GSYH’ye sahip 67 ülkeye erişim sağlıyor. Bu hat, 1,5 milyar nüfus ve 26 trilyon doları aşan dış ticaret hacmiyle dünya ekonomisinin en büyük pazarlarını birbirine bağlıyor.

TÜRKİYE KITALARI BİRLEŞTİREN TİCARET MERKEZİ
Doğu–batı eksenindeki ticaret yollarını kuzey–güney hattıyla tamamlayan Türkiye, İpek Yolu olarak bilinen Çin–Orta Asya–Batı Asya Koridorunun (Orta Koridor) merkezinde yer alıyor.
Bugün Uzak Asya’dan Londra’ya Ümit Burnu üzerinden yapılan sevkiyat 45 gün 22 saatteSüveyş Kanalı hattı ise 35 gün 7 saatte tamamlanıyor.
Türkiye bağlantılı Orta Koridor kullanıldığında süre 18 güne, Türkiye üzerinden ilerleyen deniz ve demiryolu entegre taşımacılığının kullanıldığı Kalkınma Yolu ile ise 25 güne düşüyor.

KALKINMA YOLU: TÜRKİYE’NİN KÜRESEL VİZYONU
Basra Körfezi’ni Türkiye’ye bağlayacak Kalkınma Yolu Projesi, 1.200 kilometrelik demiryolu ve karayolu hattıyla bölgenin en stratejik taşımacılık projeleri arasında yer alıyor.
Türkiye–Irak–BAE–Katar işbirliğiyle yürütülen projenin 2030–2031 döneminde tamamlanması hedefleniyor. Böylece Uzak Doğu’dan gelen yükler hızlı şekilde Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarılacak.

ZENGEZUR KORİDORU VE BTK HATTINDA KAPASİTE ARTACAK
Azerbaycan’ı Nahçıvan’a, ardından Türkiye’ye bağlayacak Zengezur Koridoru için Türkiye bölümünü oluşturan Kars–Iğdır–Aralık–Dilucu Demiryolu hattının temeli 22 Ağustos’ta atıldı.
224 kilometre uzunluğa sahip hat yıllık 15 milyon ton yük taşıma kapasitesi sunacak ve 2029 sonunda tamamlanacak.
Bakım çalışmalarının ardından yeniden hizmete giren Bakü–Tiflis–Kars Demiryolu da Zengezur ile birlikte Orta Koridor’un kapasitesini güçlendirecek.

DENİZLERDE VE KARADA GEÇİŞ ÜSTÜ: TÜRKİYE
Türkiye’nin stratejik ortak olduğu Üç Deniz Girişimi (Via Carpatia), Baltık’tan Adriyatik’e ve Karadeniz’e uzanan kuzey–güney koridorunun altyapısını güçlendiriyor.
Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Türkiye,
– Avrasya Tüneli,
– 15 Temmuz Şehitler Köprüsü,
– FSM Köprüsü,
– Yavuz Sultan Selim Köprüsü,
– 1915 Çanakkale Köprüsü
ile iki kıtayı 5 farklı kara yolu geçişiyle birbirine bağlıyor.

KUZEY MARMARA HIZLI TREN HATTI GELİYOR
Türkiye’yi Asya ve Avrupa’ya karadan 6. kez bağlayacak proje, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne entegre edilecek Kuzey Marmara Hızlı Tren Hattı olacak.
Hem yolcu hem yük taşımacılığında kullanılacak hattın ihalesinin 2026’da yapılması ve toplam maliyetinin 4,5 milyar dolar olması bekleniyor.

TÜRKİYE’NİN KÜRESEL LOJİSTİK AĞINI OLUŞTURAN ANA KORİDORLAR
– Çin–Orta Asya–Batı Asya Koridoru (Orta Koridor)
– Kalkınma Yolu Projesi
– Zengezur Koridoru
– Üç Deniz Girişimi (Via Carpatia)
– Kars–Iğdır–Aralık–Dilucu Demiryolu
– Bakü–Tiflis–Kars Demiryolu
– Kuzey Marmara Hızlı Tren Hattı

Türkiye, hem coğrafi konumu hem de altyapı yatırımlarıyla küresel ticaretin yeni güvenli merkezi olarak hızla yükseliyor.

Emlak vergisi için düzenleme geliyor! Üst limit belirlenecek

Hükümet, bazı bölgelerde takdir komisyonlarının emlak vergilerini 10 kata kadar artırmasının ardından harekete geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kantarın topuzunu kaçıran artışlara sessiz kalamayız” ifadeleriyle duyurduğu düzenleme kapsamında emlak vergisine üst sınır getirilecek. Torba yasa hazırlıkları tamamlandı, yeni dönemde artış oranları kontrol altına alınacak.

Emlak vergisi için düzenleme geliyor! Üst limit belirlenecek

Türkiye genelinde son yıllarda birçok vatandaşın şikâyet ettiği fahiş emlak vergisi artışlarına yönelik kapsamlı çalışma tamamlandı. AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın sahada yaptığı araştırmalar, aynı değerdeki arsalar arasında ciddi farklılıklar oluştuğunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla hız verilen düzenleme için nihai formül netleşmeye başladı.

EMLAK VERGİSİNE ÜST ARTİŞ SINIRI GELİYOR
Yeni düzenlemeyle emlak vergisi artış oranına bir üst limit getirilecek. Masada ağırlıklı olarak yüzde 50 olmak üzere yüzde 100’e kadar uzanan seçenekler bulunuyor. Buna göre, bir vatandaş 2025 yılında 1000 TL emlak vergisi ödediyse ve üst sınır yüzde 50 olarak belirlenirse, 2026 yılında ödeyeceği tutar en fazla 1500 TL olacak.

TAKİP EDEN YILLARDA ARTIŞ YENİDEN DEĞERLEME ORANINA BAĞLANACAK
Üst limitin uygulanacağı ilk yılın ardından, sonraki 3 yılda artış oranı mevcut uygulamada olduğu gibi yeniden değerleme oranının yarısı olacak. Örneğin, yeniden değerleme oranı yüzde 30 olursa, emlak vergisi yüzde 15 artacak ve 1500 TL ödeyen mükellef 2027’de 1775 TL vergi ödeyecek.

4 YILLIK RAYİÇ ARTIŞ FORMÜLÜ GÜNDEMDE
AK Parti’nin saha raporlarına göre 2021–2025 dönemi emlak vergisi uygulamaları incelenerek yeni bir formül geliştirildi.
Tartışılan formüller arasında şunlar yer alıyor:
– Kasım 2026 sonrası için tavan oran belirlenmesi,
– 2026–2029 döneminde 4 yıllık rayiç artış oranının sabitlenmesi,
– Belirlenen oranın kalıcı hale getirilmesi.

Bu düzenlemeyle rayiç bedel–gerçek bedel makasının vatandaş lehine daraltılması amaçlanıyor. Model, 2017’de çıkarılan kanuna benzer bir çerçeve içeriyor.

FAHİŞ ARTIŞLAR SAHADA TESPİT EDİLDİ
Yerel Yönetimler Başkanlığı tarafından yapılan yaz çalışmasında bazı belediyelerde rayiç bedellerin sebepsiz şekilde aşırı artırıldığı, aynı sokakta dahi ciddi farklar oluştuğu belirlendi. Bu şikâyetlerin ardından fahiş artışları önlemeye yönelik mekanizma oluşturuldu.

EMLAK VERGİSİ BELEDİYELERİN TEK GELİR KAPISI
Toplanan emlak vergileri tamamen ilçe belediyelerinin kasasına giriyor. Büyükşehir belediyeleri emlak vergisi gelirlerinden pay almıyor. Emlak vergileri genel bütçeye de aktarılmadığı için düzenleme özellikle belediye gelirleri açısından kritik önem taşıyor.

EMLAK VERGİSİ BİRÇOK VERGİ VE HARCI DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Emlak vergisindeki artış yalnızca yıllık vergi yükünü değil, birçok kalemi etkiliyor. Bunlar arasında:
– Değerli Konut Vergisi,
– Tapu harcı,
– Damga vergisi,
– Veraset ve intikal vergisi,
– Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma katkı payı,
– Gayrimenkul alım-satım kazançları ve GMSİ gelir vergileri yer alıyor.

Yeni düzenlemenin önümüzdeki günlerde TBMM’ye sunulması ve 2026 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Çiçek ihracatı 10 ayda 137 milyon dolar oldu: Yıl sonu rekor bekleniyor

Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, çiçek sektörünün yılın ilk 10 ayında 137 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek yüzde 15’lik bir büyüme kaydettiğini açıkladı. Yılmaz, “2025, yıl sonu itibarıyla bugüne kadar en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz sene olacak.” dedi.

Çiçek ihracatı 10 ayda 137 milyon dolar oldu: Yıl sonu rekor bekleniyor

Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Yılmaz, yılın 10 ayında 137 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını söyledi.

Florasında 3 bin 500’den fazla endemik bitki türünü barındıran Türkiye, özellikle kesme çiçek, iç ve dış mekan bitkileri, çiçek soğanları, fide, fidan, çelenk ve yosun gruplarında önemli miktarda ihracat gerçekleştiriyor.

Sera ve yaylada yıl boyunca üretimini sürdüren sektör temsilcileri, başta Hollanda olmak üzere 80 ülkeye satış yapıyor.

Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Yılmaz, sektör olarak ihracatta güzel bir yıl geçirdiklerini belirtti.

Geçen yıl 10 ayda 117 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını vurgulayan Yılmaz, “Bu yıl 10 aylık rakamlar sevindirici. Sektörde ihracatta yaklaşık yüzde 15’lik artış var. 137 milyon dolar seviyesindeyiz. 2025, yıl sonu itibarıyla bugüne kadar en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz sene olacak.” dedi.

Yılmaz, dünyada ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönemde bu büyümenin önemli bir başarı olduğuna işaret ederek, çiçek sektörünün yılı artıyla kapatacağını kaydetti.

Çok pahalı değil ancak etki gücünün yüksek olmasından dolayı, insanların hediye olarak çiçeğe yöneldiğini anlatan Yılmaz, bu durumun da satışları olumlu etkilediğini dile getirdi.

“80’İN ÜZERİNDE ÜLKEYE İHRACAT GERÇEKLEŞTİRİYORUZ” 
İsmail Yılmaz, bu dönemde en fazla ihracatı her yıl olduğu gibi Hollanda’ya gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Hollanda’yı İngiltere, Almanya, Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerin takip ettiğini belirten Yılmaz, “80’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Var olan pazarlardaki payımızı artırdık. Hollanda çiçeğin toplanma merkezi, oradan tüm dünyaya yayılıyor. Hollanda pazarında artışımız daha yüksek oranda gerçekleşti. Yılı 155 milyon dolara yakın bir rakamla kapatacağız, şu anki siparişler bunu gösteriyor.” diye konuştu.

Yılmaz, geçen yıl 141 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini, bu sene ise rekora imza atmaya hazırlandıklarını kaydetti.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*